MECBUR(MUY)UZ

24 Temmuz 2019, 02:01

MECBUR(MUY)UZ Tarihi şan ve şerefle dolu ülkemiz uzun zamandır çok az konuda batı ve Amerika’ya diklenemiyor, adeta onların dayatmasına karşı boyun eğer durumdaydı. Elhamdülillah bu olumsuz durum son zamanlarda kendi öz benliğimize dönerek ve bazı alanlarda güçlendikçe değişir durumda oldu. Hepimiz eskiden ve eskilerde hala söyler. “Bu ülkede Amerika’ya rağmen onun bilgisi ve onayı dışında bir şey yapılamaz.” Bunu derken kendimizi küçük gördüğümüzden değil maalesef yıllar boyu gerçek bu olduğu için söylenir. Ne zaman diklensek dik dursak ve kendi ayaklarımızı üzerinde durmak için adımlar atsak mutlak suretle bir müdahale olur, bizlerin yapmış olduğu tüm bu çabalar boşa çıkarılırdı. Bunun pek çok örneği var. Bu ülkenin Başbakanı asıldı, bakanları asıldı. İhtilaller oldu. İhtilal teşebbüsleri oldu. Bu ülkede resmen ordunun yönetime el koyması için millet birbirine kırdırıldı. Sonra bir gün “bizim çocuklar” geldi ve bu olaylar bıçak gibi kesildi. Ülkemde post modern darbeler yapıldı. Bin yıl sürecek denen olayların temelinde yine bu ülkeyi karıştırmak için atılan adımlar etkili oldu. Kapalı eşi olan başkomutan mı olurmuş muhtıraları daha dün gibi herkesin hafızasında değil midir? Tüm bu olayların olması bir önceki yazımda da belirttiğim istihbaratçıların kim ne derse desin başarısıdır. Bir ülkeyi karıştırmak istiyorsanız o ülkeye soktuğunuz istihbarat elemanlarınız ve işbirlikçileriniz iyi olacak. Bu iyiler dış müdahaleye gerek duymadan sizin arzularınızı gerçekleştirir. Öylede olmuştur. Şimdilerde Rusya’dan almış olduğuz ve parçaları ülkemize getirilmekte olan füze sistemi ülkemizi arka bahçesi gören Avrupa ve Amerika’yı rahatsız etti. Yaptırımların türüne karar verme aşamasındalar. Efendim Rusya çok mu iyi? Hayır, elbette atalarımız boşa dememiş. “Ayıdan post Rus’tan dost olmaz” diye. Ama birde hayatın gerçeği var. Efendim her zaman alışveriş yaptığınız ve sizle yılardır dost olduğunu söyleyen, ölüsünde dirisinde bulunduğunuz ve kazandığınız paranın önemli bir bölümünü alışveriş için yatırdığınız mahallenin bakkalına gidip bir kilo çay istiyorsunuz. Param var ve şuradan bir kilo çay parasını vereyim diyorsunuz. Bakkal emmi yok verme diyor. Hayırdır niye vermiyorsun? Vermem de vermem. Tamam diyip aşağı mahalleye gidip oradaki bakkaldan talep ediyorsun. Hay hay deyip poşet parası bile almadan parasını alıp çayı veriyor. Haydaaa mahallenin bakkalı hopluyor. Niye aldın. Emmi senden istedik parası hazır dedik vermedin. Evimde çaya ihtiyaç var aldım. Yok efendim alamazsın. O çay benim şekerle uyuşmaz. Yok diyorsunuz çay ile şeker uyumlu olur sıkıntı yok. Anlatıyorsunuz bakkal yine yok diyor. Ona rağmen şükürler olsun ben sana muhtaç değilim diyor alıyorsunuz. Bu sefer diyor ki be şeker satmam sana. Yav sat mat diyoruz ama satmam diyor. Aşağı mahallenin bakkalı sana diyor şeker de var gel al. Şimdi tiyatrolaştırdığım konuyu S-400 lere getirirsek. Amerika ver füze sistemini “YOK” Rusya’dan alayım ona da ”YOK” Hayırdır. Mecbur muyuz? Önceki Türkiye değil bu Türkiye. Sakın meseleyi Akpartiye veya Erdoğan’a bağlamayın. Mesele ülke meselesi. Bize düşen milli birlik ve beraberlik. Buna dikkat edelim bu konuyu irdelerken. Selam ve dua ile…

Bu haber 2652 defa okunmuştur.