TEMİZ SİYASET
Kim ne derse desin atalarımızın her sözü bir altın. Atalarımız bir sözünde “bir insanın ne olduğunu nasıl karakterde olduğunu anlamak için ya onunla yolculuk yapacaksın yada onunla bir ticari alış verişe gireceksin” demişler.
Buna şimdilerde yani günümüzde kesinlikle bir şeyi daha eklemek gerekiyor. “bir adamı tanımak için onu siyasete sokacaksın ve siyasetin içinde onun affedersiniz ne mal olduğunu göreceksin” de denmeli.
Siyaseti; hoşgörülü, tahammüllü, eleştiriye açık yapabilen, kendisiyle, toplumuyla barışık, iyimser, demokrat siyasetçi modeli; çok gerilerde kalmış bu ülkede anlaşılan... Devir, siyasetin yalnızca güçle ve oy oranıyla yapıldığı devir! Olmuş artık.
Siyaset, Arapça kökenli bir kelimedir; at eğitimi, at talimi anlamına gelmektedir. Osmanlı'da devlet geleneği için siyaset sözcüğünün "ceza" ve özellikle "ölüm cezası" anlamında kullanıldığı görülmüştür. Yunan siyasal yaşamında ise siyaset, polise veya devlete ait etkinlikler biçiminde tanımlanmıştır.
Siyaset, belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir. Siyaset Bilimi geçmişte dar anlamda devlet ve iktidar kavramları üzerine araştırmalar yapmaktayken günümüzde, siyasal kararların tahlili, sosyal grupların karar ve etki ilişkilerindeki rolü, siyasal katılma, sosyal yapı ve iktidar ilişkisi, siyasal değişme ve gelişme gibi konuları da incelemektedir.
Aslında politikanın içinde olmamıza karşın birçoğumuz buna kafa bile yormuyoruz. Yaptığımız işin politika olduğunu sanıyoruz. Elbette her davranış şöyle veya böyle politikayla ilintilidir. Etkisinde kaldığımız, davranışımızı etkileyen eylemin politik olması önemlidir. Ama asıl sorulması gereken soru şudur: Bizler ne kadar politika yapıyoruz?
Ya da şöyle söyleyeyim. Bizim politik bir konuda fikrimizi söylememiz ya da ağzımıza geleni politik bir jargonla süsleyip söylememiz ne denli politiktir? .
Bir insanın politik jargonla süslü bir konuşma yapıyor olması ye da günlük hayata ; daha çok da sisteme ilişkin eleştirilerini dobra dobra söylemesi ne kadar politik bir konuşma sayılabilir ki ?
Delikanlı jargonuyla posta atar gibi aklına gelenleri sıralamak politika yapmış olmaya yetmiyor .Hele de kişi politikanın içindeyse. Kişi bir siyasal partide, bir siyasal yönetim erkinde veya dışında o erke ilişkin bir şeyler yapmak durumundaysa kullandığı jargonun politik olması veya sivri olması veya harbi olmasının hiç bir anlamı yoktur.
Şimdi Cumhurbaşkanımız olan ve zamanın Akparti yöneticilerinden Abdullah Gül iktidar olduktan kısa bir süre sonra şöyle söylemişti. "Adeta kekeme oldum."
Toparlamak gerekirse politika her önüne geldiği yerse ger önüne geleni söylemek değildir. Siyaset yapan insanların topluma örnek olması gerekiyor ve söylediği sözü boğazının on düğümünden geçirmesi gerekiyor.
Söyleyeceklerini ölçüp biçmeli ve öyle söylemsi gereken siyasetçilerin düştüğü durumu hepimiz görüyoruz. Kimi hakaret davaları ile uğraşıyor kimi toplumun gözünde silinip gidiyor.
Bu günlerde yine seçim atmosferi ile kimin ne söylediği.her zamankinden daha çok dinleniyor. Yerel veya genel siyasetçilere söyledikleri lafa dikkat etmesini tavsiye etmek gerekiyor. Aksi durum hem seçimi kaybettirir ve hem de toplumun gözünde berbat duruma düşmelerine yol açar.
Siyasetle ilgilenen insanların yerelden başlayan temiz söylemli siyasete destek olup, mutlaka liderlerini ve söylemlerini buna göre ayarlamaları gerekmektedir.
Selam ve dua ile…
Bu haber 3446 defa okunmuştur.