Dünyamızda birbirini yemeye çalışan varlıkların bile dost olduğu şu fani alemde neden biraz dostluk gösterip, anlayış sınırlarımızı geliştirip, hoş görümüze bir damla daha katıp dost olmuyoruz?
Günün moda değimi ile anlatacak olursak açılımlar üst üste geliyor dünyadan dostluk adına. Amerika Birleşik Devletleri’nin İran ve Suriye açılımını basından takip ediyoruz. Uzun yıllardır Suriye’ye yaptırım uygulayan, diplomatik ilişkilerini askıya alan Amerika radikal bir kararla bir heyetini Suriye’ye gönderdi. Suriye’de bunu memnuniyetle kabul ederek dostluk elini uzattı.
Aynı barış açılımı İran ve Amerika arasında da yaşanıyor. Özellikle İran’ın (Bence Haklı olarak) İsrail’e karşı sert tutumu ve nükleer denemelerle yol kat etmiş olmasından rahatsız Amerikanın görüşme talebi İran tarafından da kabul görünce dostluk rüzgarı tekrar esmeye başladı.
Amerikanın bu açılım yada yaklaşımında elbette Obama yönetiminin etkisi oldu. Yani anlayışlı ve barışçıl bir yol izleyeceği izlenimi veren yeni yönetim bu rüzgarda etkili. Tabi bekleyip görmek lazım. Zira Amerikanın sicili hiçte temiz değil. Yakın tarihimizde İsrail’e olan desteği ve Irak’ın işgalinde yaptıklarını unutmak için saf olmak gerekiyor. Afganistan’da olanlar, Irak’ta yaşananlar Amerika’ya temkinli yaklaşımı şart koşuyor. Ancak yukarıda değindiğim gibi yeni yönetime bir şans vermek adına bu yaklaşımlara destek olmak gerekiyor. Zaten de fazla bir şansı görünmüyor dünya ülkelerinin. Çünkü bir sürü konuda süper güç olan Amerika günümüz dünyasında borusunu öttürmeye devam ediyor. Kabul etmesek te içimiz yansa da durum bu.
Dünyadaki bu açılımlara ve olumlu dostluk havalarına Rusya’nın silahsızlanma anlamında almış olduğu, hele bu alınan kararın uzayı da kapsayacağını dünyaya duyurmuş olması da olumlu bir gelişme. Emin olun Rusya’nın bu aldığı karar çok ülkenin yüreğine su serpiyor.
Gazze soykırımından sonra Ortadoğu’da esen barış rüzgarı da bu dostluk havasını perçinliyor.
Başbakan’ın Davos’ta vermiş olduğu başarılı sınav ve dik duruş ta inanın İsrail’le olan ilişkileri kuvvetlendirdi. Keşke tüm ilişkiyi kesebilsek ama maalesef ciddi şkilde bağlar olan İsrail ile yaşanan bu olayda onlar üzerine alacaklarını aldılar ve ayaklarını yere bastılar. Bu da dostluğun gelişmesinde faydalı oldu.
Dünyada esen bu dostluk rüzgarına maalesef ülkenizde rastlayamıyoruz. Özellikle önümüzdeki yerel yönetim seçimlerinde meydanlarda atılan nutuklarda dostluk sözcükleri geçmiyor. Tüm liderler fiili anlamda değil belki ama sözlü olarak linç girişimin içine girdiler.
Bu durum ülkemizi kutuplaşmaya götürür. Dünyada dostluğun önemi vurgulanırken benim güzide ülkemde bu çatışmaların olması üzücü oluyor. Zaten bir takım etnik amaçlı kurulan partiler ülkenin belli bölgelerinde çatışma ortamını körüklüyor. Aklı başında siyasi liderlerin birlik olup bu art niyetli düşüncelere karşı çıkması gerekirken birbirlerini boğazlama görüntüsüne girmesi saf temiz vatandaşlarımızı üzüyor.
Kırıkkale’de yaşanan seçim sürecinde bir başka başkan adayını kötülenmeden siyaset yapılıyor olması(en azından ben bulunduğum ortamda öyle görüyorum) son derece sevindiricidir.
Bu sıcak kanlı yaklaşımlar tüm dünyada olduğu gibi ülkemize kentimizde yarar sağlar. Aksi olan çatışma ortamı ancak kaostan medet uman bazı oluşumların işine gelir. Bundan da şahıslar kadar topluluklar zarar görür.