BAŞBUĞ’A HAKSIZLIK
Ortalığın toz dumana karıştığı bu günlerde kimin kime haksızlık yaptığını anlamak için müneccim olmaya gerek yok. Gazetelerin köşe yazarlarına bir göz atmak yeterli gelir.
Herkes birilerine haksızlık yapıyor herkes birilerinden bir şeyler saklıyor ve herkes ülkenin tek hâkimini kendisi gördüğünden bir diğerinden bilgi saklayıp tabirimi mazur görün gol atmaya çalışıyor. Elbette devletin tepesinde hal böyle olunca bu aşağılara kadar sirayet ediyor.
Türkiye’yi karıştıran ıslak imza olayında Akparti ve Güleni bitirme gayreti içendeki oluşumu kâğıda döken albayın inkârı ile belgeye Kâğıt parçası diyen Genelkurmay başkanı maalesef yanıldı. Yer altında bulunan silahların silahlı Kuvvetlere ait olmadığını söylediğinde de yanıldı. İktidara karşı bazı yasadışı oluşumların faaliyetlerinde de yanıldı.
Ancak kim ne derse desin hala demokratik duruş sergiliyor. Bazı köşe yazarlarının çok ağır eleştirilerine maruz kadı. Dün bir yazar öyle ağır eleştirdi ki. Ne utanmasını koydu ne arlanmasını. Olmaz. Bu insan binlerce insana emir komuta ediyor. Suçu ne? Hangi oluşum içerisinde adı geçti. Hangi yasadışı emri verdiği kanıtlandı. Bir ses kaydının ortaya çıkmasıyla Arınçı takip emri verdiği iddia edildiyse de kanıtlanmadı. Dolayısıyla bu insan daha yargılanmadan, hakkında ciddi bir iddia yokken, demokrasiye ve iktidara bağlı çalıştığını her fırsatta dile getirirken bu kadar ağır eleştiri yanlış diye düşünüyorum.
Ha ordunun içerisinde emir komuta eden birçok insan var ve maalesef yanlış yolara tevessül etmişler. Onların yargılanma süreci devam ediyor. Suçları kanıtlansın en ağır eleştiriyi ben yaparım. İçinden bir olarak. Şimdi yargılama devam ediyor ve müdahil olmak pek doğru değil.
Şunu söylemek istiyorum. Haklarında hiçbir iddia olmayan devlete ve demokrasiye bağlı olduğunu beyan eden insanlara bu yıpratma gayreti içindeki yazılar fazla gelir. Gerek yok.
Basın taraf olmuş yazıyor herkes birine. Sağ sola vuruyor sol ise zaten muhalefet hep vuracak bir yer buluyor.
Savcının verdiği iddianame kabul edilip tutuklanan kişiler hakkında bazı insanların taraf olması yanlış. Binaenaleyh bu durum suçlunun korunması analıma gelir. Yargılama devam ediyor. Kimin ne ile suçlandığı da belli. Çoğu terör suçu ile suçlanıyor. Peki, bu taraf olma gayreti neden. Ana muhalefet partisine ne gerek taraf olmak, Hâkimler yüksek kurul başkan vekiline ne gerek, bilmem ne gazetesine ne gerek, falanca köşe yazarına ne gerek.
Elbet herkesin bir düşüncesi olacak, elbet insanlar düşünceleri doğrultusunda fikir beyan edecek. Bizle konuşmama değil konuşan taraf olsun diyenlerdeniz. Ancak yargıya intikal etmiş ve ciddi suçlar isnat edilen kişiler hakkında aleni fikir beyanı yakışık almaz ve yönlendirme gayreti içine girer.
Ben yargılamaların adil yapılması için siyasilerin, askerlerin, kendini demokrat görenlerin, laikliğin bekçisi sananların, bu ülkenin tek sahipliğini şahsına münhasır bilenlerin susması gerektiğini söylüyorum. Yargı ama tarafsız yargının görevini layığı veçhiyle yerine getireceğine inanıyorum.
Burada Başbuğa yapılan sert ve acımasız eleştirinin gereksiz olduğunu söylüyorum. Bir asker olduğu için değil, çeşitli yanılgıları olmasına rağmen demokrasi taraflısı olduğundan. Bazı basın yayın organları ve militarist köşe yazarlarının gazına gelmediği için haksızlık olduğuna inanıyorum. Yarın onunda devlete millete karşı bir suçu çıkarsa elbet sert eleştiri hakkımızı saklı tutarak.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4488 defa okunmuştur.