GÖZYAŞLARINA İLHAM KAYNAĞI OLDU
Milli birlik projesi adı pek tutmadığından hala demokratik açılım adı ile ünlenen milli açılımımız çerçevesinde yurt dışından barış elçisi adında gelen bölücü örgüt üyelerinin karşılama töreni içimiz acıttı.
Miktar vermeden yazmam gerekirse çok terörist gördüm. Teslim olanda oldu, girmiş olduğu çatışmada bir türlü ele geçirilende oldu. Hasta ve bitkin vaziyette bulunan bir bayan teröristin çantasından çıkan özel çamaşırlar kaliteli ve markalıydı. Temin yeri sorgulandığında yurtdışından ve yardım olarak geldiği söylenmişti. Benim cefakâr ve güzel yurdumun kadınlarının kullanması mümkün olmayan bu eşyaları demek ki birileri peşkeş netliğinde onlara gönderiyordu.
Bu dış yardıma rağmen hiç birinin üzerinde gıcır gıcır elbise görmedik. Hepsinin üstü başı yırtık ve dökülmüş vaziyetin ötesinde durum sergiliyordu. Tören elbisesi, baskın elbisesi, pijama, günlük elbise vs olarak kullanılan kıyafetten elbette farklı bir şey beklenemez.
Şovmen olarak İmralı’nın talimatı ile gelen gurubun özellikle Kandil’den inenlerin sıfır mekap ayakkabı ve nerdeyse ütülü terör kıyafeti ile meclis uzantılarının otobüsün üzerinde gösteri yapmaları yanlışın ötesinde ve incitici bir durum olarak çıktı karşımıza.
Adamlar kamp bölgesinden ayrılmadan vermiş oldukları görüntüler ile ilk şovlarını yaptılar. Sınırdan geçtiklerinde aynı kıyafet ile savcının karşısına çıktılar. Savcı “çıkartın şunları öyle karşıma gelin” demedi. Bir süreliğine gözaltına alınanları yargılayan hâkimde aynı kıyafetle müdahale etmedi bu kıyafetlere. Teslim alanın, sorgulayanın ve yargılayanın karışmadığı pişman olmadıklarını söylediklerinden hala bölücü örgüt üyeliği devam eden bu şahısların kıyafetine karışmadığı için en doğrusunu otobüsün üzerindekilere müdahale etmeyen güvenlik güçleri yaptı. Zira orada yapışacak bir müdahale önüne geçilemeyecek olayları tetiklerdi.
Bu kıyafetlere müdahale edip sınır ötesinde değiştirilmesini sağlamak kesinlikle ilk önce bölücü örgütün meclis uzantılarının görevi olmalıydı. Onlar böyle bir şeye izin vermemeliydi. Ancak onlarda kendilerinden bekleneni yaparak yangına körükle gittiler.
Kardeşim nerden çıktı bu kıyafet takıntısı diyeceksiniz. Malum kıyafetlere soğukluk duymanın çok ötesinde bu sorunun cevabı. Şehit aileleri başta olmak üzere yapılan bu şovun bir parçası olan bu kıyafetlerin ülkem topraklarında legal şekilde dolaşması , orada kendinden geçmiş vaziyette eğlenen yandaşlarına daha bir moral oldu. Gözyaşlarını tutamayan eş başkanları Emine Ayna gibi diğerlerinin de gözyaşlarına ilham kaynağı oldu.
İstişare amaçlı toplanan arkadaşların kıyafete çok takılıyorsun şeklinde eleştirdiği konudaki yapılması gerekenlerin yapılmadığını görmek iç acıttı. Yarın bu kıyafetle meclise de girerlerse kimsenin çok görmemesi gerekecek.
Açılımı destekliyoruz elbet. Terörün bitirilip, kardeşlik ve birlik içinde yaşamak gerektiğine inanıyoruz. Ancak bunun belki de ilk adımında şov yapmak ve yüce Türk milletinin kalbini kırmak kimsenin haddi değildir.
Herkes bu geçiş dönemi olan bu hassas zamanda üzerine düşeni yapmalı ve itidalli davranmalı. Tahrik etmeden kaçınmalı. Kaş yapayım derken göz çıkarmamalı. Atılan her adım ve yapılan her gösteri özellikle ömrünü, oğlunu, uzvunu bu uğurda feda edenleri üzmemeli.
Bu açılımı en çok desteklemeleri gereken meclis uzantılarının herkesten daha itidalli olmaları gerekiyor.
Süreci baltalama eylemlerine ve eylemcilerine dikkat etmek gerekiyor.
Selam ve dua ile…
