Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Arınmaya yolculuk 4 bölüm

Fazlı GÜVENTÜRK

03 Kasım 2012, 02:11

Fazlı GÜVENTÜRK

Arınmaya yolculuk 4 bölüm

            Kalbi Mekke için Medine için yanıp tutuşan ve oralara ulaştığında 9 şiddetinde sarsılanlar için yazılmış, hem bir rehber olsun, hem yaşadıklarımızı anlatısın amaçlı bu yazılara vesile olanlardan Yaradan razı olsun..

 

            Vakit geçiyor, Ankara grubu da katılıyor. Katıldıklarını aynı renk ve yazıdaki simetri kimlik kartı baları ile anlıyoruz. Ortalama elli kişi oluyoruz. Bu arda gruplar ihram giymeye başlıyor. Bize gel git diyen yok. Aslında grupta önceden defaten gelip gidenler var. Onlar biliyor. Gidelim giyelim falan deniyor. Ama galiba bizim askerlik anlayışımız hala devam ediyor. Grubuz birlikteyiz birlikte hareket etmeliyiz diyorum. Ayrı gayri yapmayalım daha başlangıçta. Birlikte yapılması gerekiyor diye düşünüyorum.

            Şirketin görevlisi gence soruyoruz hocanın nerde olduğunu, geldi gelecek. Aslında zaman var ama yolculuğun heyecanı.

            “Simetri turizm simetri turizm” her halinden hoca olduğu belli bir kardeş topluyor insanları. Ben Bayram hoca. Ben görevliyim. Birlikte olacağız diyor. yine duramayıp, nerdesin hocam diyorum. Herkes topluyor grubunu ihram giyiyorlar. Geç kalıyoruz. Hoca gayet sakin. Abi sabret. Vakit çok. Ben ayarlıyorum zamanı sen sakin ol. Sakin ol demesi kolay. Olmuyor işte. Giyelim biran önce ihramları diye düşünüyorum. Sanki ihramı giyince uçak erken kalkacak. Eminim hoca benim bu çıkışım ile aha çattık bu grupta bunla uğraşacağız demiştir.

            Bayanlar iki rekât namaz kılsın diyor. Erkekler benimle gelsin alsın ihramlarını. Havaalanında bu iş için yani ihram giyilmek için hazırlanmış bölüm var. Oraya giriyoruz. Defaten prova yaptık aslında ama farklı bir şekilde kuşanmamıza yardım ediyor hoca. Kuşanıyoruz ihramımızı.

 

İhram:

            İhram; helal olan bazı fiilleri belli bir süre kişinin kendisine haram kılması demektir. Makama girerken kılık kıyafeti düzeltmek gerekir. Herhangi bir kıyafetle huzura çıkılmaz. Bunun için erkekler İzar ve Rida adı verilen iki parçadan oluşan örtüye bürünürler. Saflığın ve duruluğun rengi beyaz tercih edilmelidir. Aczin ve masumiyetin ifadesi olarak ayaklar yalın, çorapsız ve ayakkabısız, başlar da açık olmalıdır. Mîkatta elbiseler değiştirilmelidir. Çünkü kişinin elbisesi karakterini de örter. Şimdi elbiseler çıkarılmalı, Mîkat’ta bırakılmalı, düz ve beyaz kefen giyilmeli, sıradan biri olunmalıdır. Kişiyi diğerlerinden ayıran bütün örtüler çıkarılmalı, bütün “ben” ler mikat’ta bırakılmalıdır.

            İhrama giren kişi kendisini ameliyata giren hasta gibi hissetmelidir. Çünkü ihram, sonrasında gerçekleştirilecek olan hac veya umre için bir başlangıçtır. Nasıl ki ameliyata girecek olan hasta, ameliyat sonrasında maddi hastalıklarından kurtulacağı ümidini taşıyorsa, ihrama giren kimse de manevi dertlerine şifa bulacağını ümit etmelidir.

            İhrama giren kişi, ihramdan çıkıncaya kadar ihram yasakları olarak bilinen davranışlardan uzak durması gerekir. Fusûk, taatten ayrılıp masiyet sayılan şeyleri yapmak, Cidal, başkalarıyla tartışmaktan, kavga etmekten sakınmak gerekir

            İhramlının; Saç-sakal traşı olması,

 

tırnak kesmesi,

vücudundan kıl koparması,

süslenmek amacıyla vücuduna

veya elbisesine koku sürünmesi,

 ruj, oje, parfüm, sprey,kokulu sabun kullanması yasaktır.

Eşiyle cinsel ilişkiye girmek veya buna yol açacak davranışlarda bulunmak, şehevi duyguları tahrik edici şeyler konuşmakta yasaktır.

Mekke ve çevresindeki bitkileri koparmak,

Hayvan öldürmek, onları korkutmak haram kılınmıştır.

            Giyim eşyası olarak; erkeklerin ihram örtüleri dışında iç çamaşırı dahil herhangi bir elbise giymesi, başını örtmesi, çorap, ayakkabı giymesi yasaktır.

            Bu yasaklara uymamak yasağın durumuna göre sadaka vermekten, kurban kesmeye kadar çeşitli cezaları gerektirir.

            Kadınlar ihramlı iken günlük elbiselerini giyebilirler. Çorap, eldiven, kapalı ayakkabı gibi her türlü giyim eşyasını kullanabilirler. Ancak; ihramlı iken yüzlerini örtmezler.

Telbiye, tekbir ve dua yaparken seslerini yükseltmezler.

Tavafta, ıztıba ve remel, say’da hervele yapmazlar.

Haceru’l-Esved’in yanında erkekler varsa, uzaktan selamlama ile yetinirler.

İhramdan çıkmak için saçlarının ucundan bir parmak ucu kadar keserler.

            Peygamberimiz; “Allah rızası için gününü, akşama kadar, güneş altında telbiye çekerek geçiren hiçbir muhrim -ihrama giren- yoktur ki günahları güneşle beraber batmasın ve annesinin kendisini doğurduğu günahsız şekle dönmesin” buyurmuştur.

            İhramı giydikten sonra Bayram hocam iki rekat namaz kılacağımız söyledi. Ayrı olarak seferi durumda olacağımızdan bundan böyle ferdi kılacağımız namazlarımızı seferi olarak eda edeceğimizi hatırlattı.

Önce öğle namazını, sonra ihram namazını kıldık. İki re’kat kıldığım ihram namazının, birinci rek’atında fatihadan sonra Kâfirûn (Kul yâ Eyyuhel Kâfirûn), ikinci rek’atında İhlâs (Kul hu Vallâhu Ehad) sûrelerini okuduk.

 

Yazının devamı bir sonraki gün

Bu haber 3739 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi