BİR BAŞKANIN ARDINDAN

16 Haziran 2020, 13:23

BİR BAŞKANIN ARDINDAN Bazı Avrupa severlerin klişeleşmiş sözüdür. Avrupa’da böyle olmuyor. Avrupa’da hata yapan gider. Yanlışı yapan cezasını çeker, makamı bırakır gider. Bazıları biraz daha uzaklara gider ve Japonya örneği ile hata yapan harakiri yapar ve öldürür kendini der. Münferit olaylar her ülkede olduğu gibi mutlaka her ülkede oluyor ve duyarlı veya ahlaklı veya daha doğru ifade ile içinde farklı özellik taşıyan kişiler çıkıp, yaptıkları haytayı makamı bırakarak ödüyor. Ama her hata yapan her ufak yanlışı olan basacak istifayı dersek ülke yönetimi kilitlenir. Bazen insanlar farklı nedenlerle de çekip gitmeyi seçebilir. İktidar partisinin geçmişte il başkanlığını yapmış ve seçimlerde kendince bir başarı yakalamış olan ve daha sonra aday olan Mürsel Akçay’ın istifa etmiş olması Kırıkkale gündemine düştü. Mürsel Akçay ile benim aktif siyaset yaptığım zamanda tanıştık. Meclis grup başkanvliği yaptığım zamanda da samimiyetimiz arttı. Kendisi başka partide de siyaset yapmış ve ilerleyen zamanda iktidar partisinin dört yıl merkez ilçe ve dört yıla yakında Kırıkkale il başkanı olmuş. Seçimlere girmiş ve il başkanı olarak başkan ve vekil adaylarının ve genel siyasette de o zamaın Başbakanı şimdinin Cumhurbaşkanın seçilmesi için mücadele etmiş. Girdiği seçimlerde başarılı olmuş bir kişidir. Şimdi yaptığı bir açıklama ile Akparti den istifa etmiş ve tüm bağlarını koparmış. Ben zaman zaman bu tür istifaların ardından insanların düşüncesi değişebilir, yeni bir yol çizebilir, kendince artık uzak kalmak istemiş olabilir diye yazarım. Hemen her yazımın ardından da bazı kendini süper beyinli sananlar “serçeden ödünç aldıkları beyinle” eleştiri yaparlar. Yapsınlar ama şahsımla ilgili yalan yanlış bilgiyi ortaya atarlarsa gereğini yaparım ve yaptım da Elhamdülillah. Bu tespitten sonra istifa eden il başkanı tutup gereksiz ve ağır şekilde eski partisini eleştirirse, eski partisinin politikası yerine kişiler ile uğraşıp onların kişiliklerini yerden yere vurursa bu hata olur. Her hangi bir nedenle gitmiş olabilir ama yemek kabını pislememek lazım ve yapacakları ile gündem olmalı. Hele başka bir siyasi partide görev alacaksa sakın ama sakın geçmişte görev yaptığı partiye çamur atmadan önüne bakmalı. Nihayetinde o partide yöneticilik yapmış. Hele bazı eski etkin siyasileri arkasına alıp sakın gereksiz açıklamalar yapmamalı. Çünkü hemen birilerinin adamı olduğu konuşulur oldu. Ben katılmıyorum. Kendi vizyonu ile memlekette söz sahibi olabilecek biri kimsenin adamı olmaz diye düşünüyorum. Bazıları kendi yapamadığını onun üstünden yapmaya çalışırsa ve başkan buna meydan verirse oda onun hatası olur ve gözden kaçmaz. Allah yolunu açık etsin. İnşallah vatana millete devlete ve memlekete hayırlı olur istifası Mürsel başkanın. Bu arada kendisini çok ağır eleştirenlere de “gerek yok” diyorum. Size bu ağır eleştiri ne kazandırır. “Ben ölümüne şucu bucuyum” demek ve gideni yerin dibine vurmak sizi kimin gözünde yüceltir. Biraz önce istifa eden il başkanına dediğim gibi birileri sizi kullanır farkına bile varmazsınız. Ha bu eleştirilmesin demek değil elbette görev yaptığı zamanlarda herkes cakasını satmışsa eleştiride alacak ama asla bu eleştiri hakaret olmamalı. Özellikle sosyal medyada dayılık yapmanın anlamı yok. Sosyal medya adamlığı insanlığı bir kenara iter oldu. Günümüzdeki savaşlara benziyor. Al kılıcı kalkanı eline, tak bilene okunu yayını çık meydana görelim. Ama şimdi uzaktan bas düğmeye binlerce insanı öldür. Yada yap bir biyolojik silah, üret bir mikrop dünyanın anasını ağlat. Nerde insanlık nerde “er”lik? Şimdide sosyal medyadan küfür hakaret beddua vs. ne varsa yaz çiz. Olmaz. Bin kere dedim. Eleştiri yap elbette ama hakaret asla. Yoksa “bumerang”ı bilir misin? Sözlerim ne istifa edeni kayırmak ne eleştirenleri yermek. İlk başta dediğim gibi istifa etmek bir seçenek ve başarılı olamayan veya bu istifada olduğu gibi kendine “tamam” diyenlerin seçtiği yoldur ve bize hayırlısını dilemek düşer. Selam ve dua ile…

Bu haber 2063 defa okunmuştur.