ASGARİ ÜCRETİN BİLE ÜSTÜNDE OLURSA
Siyaset kazanı kaynadıkça söylemlerin dozu artıyor. Doz artımında da kalplerin kırılması kaçınılmaz oluyor.
Herkes bir diğerine yüksek perdeden konuşuyor.
Siyasilerin bu söylemlerinin aslında tabana pekte yansıdığını söylemek gerçekçi olmaz.
Elbet seçmeni etkilemek için herkes eteğindeki taşı dökmek durumunda. Sepetinde ne varsa halkın yüksek huzuruna çıkarmak ve ben buyum demek durumunda.
Ancak;
Bu düşüncelerini hayata geçirme gerçekçiliği yarın seçimlerden sonra 12 Haziran’da ortaya çıkacaktır.
İşsizlik sigortası veya yoksul aileye yardım yapma düşüncesinde olan bir partinin bunu nasıl yapacağını da kaynakları ile birlikte halka anlatmak durumu ortaya çıkmaktadır.
Siyasetin kazan olup kaynadığı emekliler parkında oturanların yanına uğradık yanımdaki arkadaşlarla birlikte. Orda siyaset farklı oluyor. Kayıtsız şartsız bir partiye destek yerine her partiyi eleştirmek, birini Başbakan yapmak diğerini makamından indirmek çok kolay durumdadır.
Ancak bazen öyle güzel fikirler çıkıyor ki tüm siyasilerin gerekirse farklı kimlikler ile kılık değiştirerek oraya uğraması gerektiğine inanıyorum. Amcanın biri bu fakirlik maaşı için “ nasıl olacak o 600 lira maaş” diyor. Asgari ücretin bile neredeyse üzerinde olan bu parayı garanti gören hangi Türk evladının gidip el işinde çalışacağını sorguluyor.
Zaten çalışmayı pek seven millet değiliz. Hele vergisini bile ödemekten çeşitli hülle yollarıyla kaçmaya çalışan, elektrik parasını, su parasını vermeyen, devletin üzerinde kambur olan bazılarının bu parayı alması durumunda üretime ne katkı sağlayacağını düşünmek gerekiyor.
Her ne kadar uzakta görünse de seçmenin bu partiyi tercih etmesi durunda 4 aylık bir sürede bu vaadini gerçekleştirme sözünü veren bir parti iktidara gelirse, kaynağı açıklanmayan bu paranın halka ödenmesi gerekiyor. Bu durumda iyi fizibilite çalışması yapılması ve kimlerin nasıl alacağı net çizgilerle belirlenmesi zordur. Böylesi bir durumda halkı bu parayı alma yoğunlaşmasından uzaklaştırmak nasıl mümkün olacaktır.
Köyündeki kıraç tarlaları bile ekilir arazi gösterip devletten tarım desteği alma gayretinde olan birçok insanın olduğu vakadır.
Ufak bir özürlülük durumunu bile suiistimal edip devletin evde bakım parasına göz dikenlerin çokluğu vakadır.
Yardım derneklerinden kömürünü, odunun alan, ekmeğini belediyeden karşılayan, çalışmadan tüm bu yardımlarla çoluk çocuğunu geçindiren insanların olduğu vakadır.
Tüm bunlar realite olarak karşımızda dururken olası bir karşılıksız para dağıtımında nasıl olacakta kapıcı, tamirci, boyacı, sıvacı gibi az maaşla evine ekmek götüren insanları temin edip, üretime ve dolayısıyla işgücüne katacaksınız.
Partiler gerçekçi vaatler sunarak seçmenin karşısına çıkmalıdır ki yarın seçim sonunda mahcup olmasınlar. Yoksa önlerinde ki 4 yıl onlara da halkada zehir olur. Yaşanmaz olur.
Selam ve dua ile…
Bu haber 3746 defa okunmuştur.
