TÜKÜR BE KARDEŞİM
Hatırlarsanız bir süre önce aman dikkat bunların azma zamanı geldi bunlar ciğerimizi paralayacak demiştim.
Korktuğumuzdan değil, çekindiğimizden değil, havlu attığımızdan hiç değil. bir ölür bin diriliriz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
13 vatan evladını veririz toprağa. Ardından bir on üç değil. on üç bin kişi gelir. Yüz on üç askeri daha şehit veririz. Dönüp gözümüzü bile kırpmayız. Ancak vatanın bir karışını kimselere yar etmeyiz. Bundan ne bölücü terör örgütü şüphe etsin nede onun uzantıları şüphe etsin.
Ne odluda azdı bunlar.
Kimine göre demokratik açılım veya milli birlik ve kardeşlik projelerinin hayata geçirilmesinden korktular, kimine göre meclise giremeyen yandaşlarına destek olmak için yaptılar, kimine göre normal olan artık alıştığımız baharın gelmesini fırsat bilip azdılar.
Sebep ne olursa olsun içimiz yandı.
Kimse bizi askerimizi şehit ederek, vurarak kırarak dayatma yapacağını sanmasın. Yüce Türk milleti tarihi boyunca savaş meydanında yenilmemiş, dize gemlememişte şimdi iki çapulcu için bu iş bu kadar artık bölelim bu aziz vatanı mı diyecek. Kimse kusura bakmasın.
Ancak bu bizim tedbirsiz davranacağımızı veya ölen ölür kalan sağlar bizim diyeceğimiz anlamına gelmesin. Her türlü tedbiri alıp ondan sonra tevekkülü yaradana bırakacağız.
Gazetenin birisi bu işin nasıl olduğunu, nasıl şehitlerin verildiğini ve nasıl sızma yapıldığını yazdı.
Askeri bir operasyonun bu kadar açık yazılması hoş değil. hem taktik olarak bunlara koz verir, hem psikolojik olarak yandaşlarına “oh olsun” “iyi olmuş” dedirtir ki buda tehlikelidir.
Her şeyden önce askerlerimizin aileleri tarafından gönül kırıklığı olur. Askere olan güven azalır. Evlatlarının kına yakarak kutsal ocağa gönderecek ailelerin korkusunu artırır.
Bu demek değil ki gizli kalsın, üstü hep örtülsün. Ona da hayır. Zaten bu çağda gizli kalması da mümkün değil. Ancak burada ki incelik kimseye psikolojik üstünlük vermemektir.
Demokrasi olsun, bağımsızlık ülke gelelinde artsın ve vatandaşım diyen insan daha özgür yaşasın derken bize bu acıyı yaşatan ülke içindeki uzantılar ve bizzat elinde silahı olanların bunları istemediği bu tür kahpece sergilenen olaylar ile daha net anlaşılıyor.
Bunların amacı üzüm yemek falan değil resmen bağcıyı dövmek. Ama bağcı elindeki kızılcık sopasını hala ölçülü kullanıyor. Hala alınlarının çatına vurmakta acele etmiyor. Unutulmasın bu kızılcık sopasının dalı budağı var ve bir aymazlarının dediği gibi bir yerlere batar.
Yüce milletimiz hala itidalli davranıyor. Unutulmasın ki tükürükte boğmayı da bilir. Herkesin ortak söylemi onları tükürüğümüzle boğarız. Bende artık yeter diyorum. Tükürelim be kardeşim. Tükürelim ki artık boğulacaklarsa boğulsunlar. Boğulmayacaklarsa kendilerine çeki düzen versinler. Öyle bizim çapulcuya verecek toprağımız veya bölünecek vatanımız yok.
Türk milletinin başı sağ olsun.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4227 defa okunmuştur.
