HAK EDEN SİYASET YAPSIN
Bazen öyle şeyler yaşıyoruz ki ne olduğunu bilmeden işin içine giriyoruz ve o işin içine girdiğimiz veya işin içinde olduğumuz her dakika kendimizi o işin erbabı sanıyoruz.
Bence bu durumun başında siyaset kurumu geliyor.
Dikkat ettiniz mi hiç. Kahvehanede, parkta, dükkânda, okulda, işte hülasa her yerde siyaset konuşuluyor. Kimi cidden takip ediyor siyaseti ve bir politikacı kadar bu işin ucunda kıyısında oluyor. Tamam, hadi o yapsın hakkıdır, takip ediyor ilgileniyor, biliyor konuşuyor. Peki ya o hiçbir şeyden haberi olmayan insana ne demeli?
İnanın bu tür yani aslında bilgisiz olan insanlar diğerlerinden daha fazla ve onlar çok daha fazla konuşuyor. Hükümetlerin birini kuruyor birini yerle bir ediyor ve ardından yenisini kuruyor.
Bazen siyaset insanı aklından ediyor. Bazen yeni şeyler ürettiriyor. Bazen sokak siyaseti etkili oluyor. Fıkra buya;
Mahkemede bir cinayet davası görülüyordu. Adamın katil olduğu hemen hemen kesindi, bunu gören davalı avukatının aklına bir şeytanlık geldi.
"Bayanlar baylar... Hepinize bir sürprizim var" diyerek saatine baktı...
"Tam bir dakika sonra, müvekkilim tarafından öldürüldüğü iddia edilen kişi bu mahkeme salonundan içeri girecek..."
Bunun üzerine hâkim, seyirciler, bütün kafalar mahkeme salonunun kapısına dondu... 1 dakika geçti... Hiçbir şey olmadı... Bunun ardından avukat:
"Bakin..." dedi.." Ortaya bu iddiayı attım ve hepiniz heyecan içinde kapıya bakıp 1 dakika boyunca beklediniz. Bu gösteriyor ki gerçekten ortada bir olü olduğuna ve dolayısıyla müvekkilimin katil olduğuna sizler tamamıyla inanmış değilsiniz..."
Bu sözün ardından hakim kararını açıkladı ve adamı suçlu buldu...
Avukat şok içinde:
"Ama nasıl olur? Az önceki gösteriden hepiniz etkilendiniz... Hepinizin
kapıya baktığını gördüm!"
Hâkim: "Evet doğru... Hepimiz baktık" dedi... "Ama müvekkiliniz bakmamıştı!"
Demek ki siyaseti iyi kullandığını sanan insanlarda yanılabiliyor. Dikkatli siyaset yapan insan, dikkatini toplayan insan, kafası hinliğe değil kafası projelerinde olan insan başarır.
Sokakta yapılan siyasetin etkisi dediğimiz gibi onu takip eden liderlerin ders almasına da neden olabiliyor.
Yerel seçimlerin hızlandığı bu günlerde sokak siyasetini takip eden ve sokak siyasetinden ama ikici kısımdan değil birinci yani siyaseti bilerek takip eden insanların siyasetinden ders alan liderlerin ve o liderlerin partilerinin başarması kaçınılmazdır.
Hep dedik yine diyoruz. Halkın içinde siyaset yapan insanların başarılı olması doğaldır. Halka rağmen siyaset yapmak bir yerde yani sandığa gidildiğinde hezimetle sonuçlanır.
İster beğenin ister beğenmeyin Başbakanın yaptığı budur. Yani Başbakanlık konvoyu ile giderken simitçide durup simit alıp onla konuşan ardından taksi durağında çay eşliğinde sohbet ile simidi yiyen başarır. İkinci örnekte Sarıgül’dür. Belki doğru belki yanlış ama her sabah namazını farlı camide kılıp ardından cemaate çay simit ikram ederek onların dertleri ile hemhal olduğundan Türkiye rekoruna yakın oy oranı ile seçiliyor.
Demem o ki; hak edip hakkı önceleyerek siyaset yapıp, politika üreten liderlerin hak ettikleri konumu alması lazım. Parti veya partinin lideri elbet önemli ve onlarında etkisi var. Ama bu günlerde seçimlere girecek adaylarında kesinlikle halkın içine girerek siyaset yapması lazım. Aksi durumda hezimet sözü bile az kalır.
Selam ve dua ile…
Bu haber 3084 defa okunmuştur.