VURUŞARAK ÇEKİLME
Olup olmadığı yani doğruluğu ayrı bir mesele olan Deniz Baykal kaset olayı ardından onurlu bir davranış sergileyerek siyasi hayattan en azından CHP genel başkanlığından şimdilik ayrılan bir parti liderinin vuruşarak çekilmeyi düşündüğünü görüyoruz.
Daha önceki yazımda da değindiğim ve yukarıda da arz ettiğim gibi doğru olup olmaması ayrı bir konudur. Bence şahsi bir şey olduğundan kimseyi fazlaca ilgilendirmemesi gereken bir durum yaşandı.
Kimin tarafından çekildiği ve kimin tarafından servis yapıldığı şimdilik belli olamayan bu olayın detayları şimdilik kaydıyla sır durumdadır. Bunu kim yaparsa yapsın yani hangi kişi veya kurum yaparsa yapsın etik ediğidir. Doğru olduğunu ve “tabi ki çıkacak gizli kalmasın kimsenin yaptığı” anlayışında olmak en azından ve en hafif kelimelerle etik değildir.
Bunu kendi partisinden birinin yapmış olması veya akla hayale gelmedik bir başkasının yapmış olması kimseye bir şey kazandırmaz.
Yıllarını siyasete vermiş biridir Deniz Baykal. Düşüncelerine ve siyasi görüşüne katılmadığımı herkes bilir. Ömrümün hiçbir döneminde sol görüşü benimsemedim. Siyasi çizgim ve düşüncemde hiç sola yer olmadı. Ancak bu olayı bu şekilde noktalamak yani bir liderin bu şekilde siyasi hayattan çekiliyor olmasına en azından bir CHP’li kadar üzüldüm. Özel hayatın gizliliğinin bu kadar deşifre olmasını kim olursa olsun muhatabı kabul etmek mümkün değil. kaldı ki siyasi arenadan atmak amaçlı olmuşsa bu daha bir ağırdır, daha bir yanlıştır, daha bir kalleşçe durum sergilemektir.
Ancak;
Söz konusu liderin giderayak müsebbibi belli olamayan bir olayda alelacele birilerini zan altında bırakmasını ve daha açık bir ifade ile hükümeti suçlaması hiçte etik değildir. Hele bir belli olsun ondan sonra hep birlikte yüklenelim bu ne acele kararla suçlamadır.
Bundan yani bu istifadan kimlerin nemalandığına bakmak lazım. CHP’nin mevcut oyu belli. Nerden nasıl vuracağı belli olan bir lider var karşında. Hangi olaya ne tepki vereceği belli bir başkanın arenadan bu şekilde uzaklaştırılması hükümetteki patinin işine neden gelsin ki?
Baykal vuruşarak çekilmeyi yeğledi. Bu güzel. Ancak yanlış yerlere vurmayı, suçsuz olma ihtimali olanları zan altında bırakarak vuruşmayı öne çıkarması son derece yanlıştır. Nihayetinde acele ile açıklamalar yaptıktan sonra ortaya çıkan yeni durumlarda siyasilerin veya akıl yürütenlerin nasıl yüzlerinin kızardığını gördük. En büyük örnekte Danıştay saldırısıdır.
Başka kimlerin bu durumda elin ovalayarak beklediğini biraz daha net görmek gerekiyor. Buna lider adayları, rakip sol partiler, gazeteciler, devlet içerisinde ki sol yapılanmaları iyi izlemek gerekiyor.
Bazı televizyonların nasıl yayın yaptığını ibretle izliyoruz. Star’da Uğur Dündar’ı ibretle izledik. Kılıçtaroğlu’nu konuk eden Dündar’ın nasıl yanlı yayın yatığını üzülerek izledik. Öyle çanak sorular soruyor ki adamın aklına bile gelmeyenleri hatırlatıyor. Kendi düşüncelerini ortaya koymak için her türlü kelimeleri itina ile seçip kullanıyor.
Herkesin bu dönemde tarafsız olmasında fayda var. Saflaşacak zaman şimdi ki zaman değildir. Taşların yerine oturmasını beklemek gerekiyor. Taşları tarafsız olması gereken insanların yerine oturtmaya çalışması aynı acele açıklama yapanlar veya ahlaki sınırları zorlayarak kaseti oraya atanların yaptığı gibi ahlaki değildir.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4463 defa okunmuştur.
