ZAMANI GELDİ GALİBA
Bundan epey önceydi. Kırıkkale’nin sevilen valisi görev değişikliği ile gitmiş, ardında güzel izler bırakmış bu Cumhuriyet ile var olan ve henüz yarım asırlık bile il olmayan şehre veda etmişti.
Yerine kaymakamlıktan ilk defa vali olan ve henüz kırklı yaşlarda olan genç sayılacak Hakan Yusuf Güner atanmıştı.
Pek çok vatandaşın ve eli kalem tutan zatların çekincesi vardı. Çok gençti ve valilik tecrübesi yoktu. Acaba bu şahsına münhasır olan ili nasıl yönetecek, bu kendince zor olan ili nasıl gelecek yıllara taşıyacaktı.
Pek çoğu sesli veya sessiz bunu düşündü, yazdı.
Ben gelişinde bu valinin bu şehre katkı sağlayacağını, genliğinin bize avantajının olacağını yazdım. Daha dinamik olması, daha atik olmasını sağlayacaktır dedim. Daha atik olması da hizmetini yerine getirirken kendisinin geçenlerde kullandığı tabir ile “esnemez” ve uyumaz dedim.
Tecrübesiz derken de haksızlık yapıldığını söyledim. Elbet bir ilçeyi yönetmek ile bir ili yönetmek bir olmaz. Ancak kaymakamın nasıl zorluklarla olunduğunu yakınlarımın çektiklerinden biliyorum. Adeta kılı kırk yararak atamaları yapılıyor. Hal böyle olunca da yıllardır kaymakamlık yapan birinin ilin yönetimine çabuk adapte olacağını yazmıştım.
Şimdi galiba yanılıp yanılmadığımızı test etmenin zamanıdır. Yanılmışsak hata yaptık biz böyle demiştik ama doğrusu bu değilmiş, bu vali bu işin altından kalkamadı demesini de bilir olgunluktayız şükürler olsun.
Yanılmamışız.
Zaman içerisinde sayısız defalar çeşitli etkinliklerde birlikte olma fırsatı oldu. Şükür yine elimize her gün en azından üç beş yerel gazete geçer durumda. Hele artık internet var ki atılan her adımdan hasbelkader şehir dışında da olsak günlük haberimiz olur durumda.
Tüm bunların dışında da emekli olmamız veya toplumun içine fazla çıkmamız hasebiyle günde pek çok insan ile konuşup tartışma fırsatımız oluyor. İnsanlar oturup konuşuyor. Şehri yönetenlerin neler yaptığını, kimin şehre ne kattığını, kimin bir taşı taş üzerine koyarak bu memlekete faydalı olduğunu veya olmadığını çok güzel değerlendiriyor.
İlimizin başta Belediye Başkanı olmak üzere seçilmişlerinin güzel hizmetlerini de konuşuyor, başta vali olmak üzere atanmışlarının da neler yaptığını konuşuyor. Siyasi olanları zaman zaman yazdık anlattık. Bu şehre faydası olan herkese destek olmak boynumuzun borcu dedik. Kendimizce de destek olmaya devam edeceğiz.
Atanmış genç valinin yaptıklarını da kendisine bağlı başta müdürler olmak üzere tüm elemanlarının yaptıklarını da paylaştık fırsat buldukça.
Vali bey ile birkaç gün önce yine esnaf ziyareti yaparken tevafukken karşılaştık. Yanında özel kalem müdür Mehmet Bey ve koruması Mehmet Bey vardı. Her Mehmet’le de sevgi ve saygıya dayalı dostluğumuz var. İkisi de işini sağlam ve dürüst yapan sayın valiye ayak uyduran kıymetli değerler. Uzunca bir süre konuşma durumu oldu. Kendisinin yapmış ve yapıyor olduğu icraatları değerlendirdik.
Mahallelerden misafir ettiği vatandaşlar ile diyalogundan, halkın içinde olmasına pek çok şeyi konuştuk. Hele mikro kredi ile iş sahibi yapılan maddi geliri düşük insanlardan söz ederken gözleri bir başka parlıyordu. Adeta akşam evine o kredi ile kazandığı ekmeği evine götüren ebeveyninin ışıltısı vardı.
Benim bir programda hal hatır sorma inceliğini göstermesi dışında vali ile işim olmaz. Olmadı da. Bir iş için bugüne kadar kapısını da çalmadım. Ancak iyiye iyi demekte boyun borcudur. Bu vali Kırıkkale halkı ile dertleniyor. Kırıkkale’ye katkı vermek için uğraş gösteriyor. Onların ölüsünde, düğününde, derdinde neşesinde birlik oluyor. Mütevazı tavrı ile takdir topluyor. Bunu da nasıl söylemeyelim değil mi?
Başta demiştik bu vali şans diye. Hatta benim yazıma ağır eleştiriler de gelmişti. Başbakan lütfetti bu valiyi buraya gönderdiği için dediğimizde. Yanılmamışız. Evet, bu vali bu işi başardı. Yolu bahtı açık olsun kendinin ve ekibinin.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4449 defa okunmuştur.
