DOĞRU TEK(mi)DİR
Günlük yaşamda çok sık duyarız."Bu yaptığın doğru değil" veya "yanlış yapıyorsun" cümlelerini. Peki, doğru nedir. Yahudileri öldürmek Nazilerin doğrusu idi. Dünya'nın evrenin merkezi olduğu bir dönemin şüpheye yer bırakmayan doğrusu idi. Bunlar bir kenara toplumların çoğunda ortak olan doğrular bile yeri gelince anlamsızlaşabiliyor veya bir konuda iki karşıt tarafı temsil eden grupların ikisi de kendi açısından haklı olabiliyor. Her insanın kendi doğruları olduğunu ve bu doğruların çeliştiğini ama hiçbir zaman benim doğrum senin doğrundan daha doğru diyemeyeceğimizi(bence)göz önünde bulundurursak o zaman ortada doğru diye bir şey kalıyor mu? O zaman şöyle bir soru geliyor insanın aklına "doğru nedir veya doğru tek midir, gerçekten genel geçer bir doğru var mıdır?
Doğru elbet tekdir ve ondan başka yada bildiğimden başka doğru yoktur derken bile bazen yanıldığımızı görüyoruz. Felsefeciler doğruyu tespit ederken; ahlaki ve moral olarak doğru, bilgisel olarak doğru ve mantıksal olarak doğru olarak bölümlere ayırıyorlar.
Kırıkkale siyasetini hareketlendiren belediye başkanlarının parti değiştirmesinde her kafadan bir ses çıktı ve kimi olumlu yaklaşıp, Akparti il başkanının bir başarısı gibi gösterdi. Kimi alkışladı, gerçek yerlerine geldiler dedi başkanlar için. Kimi ise özellikle MHP il başkanı Seyit Ahmet Göçer gibi düşündü ve o başkanlar seçildikleri partinin oyları ile oradalar şimdi bir başka partiye geçtiklerinde oyların hakkının geçeceğini söylediler.
Hani Nasrettin Hocaya biri gelmiş komşusunu şikayet etmiş, hoca haklısın demiş. Sonra diğer komşusu gelmiş ötekini şikayet etmiş. Ona da haklısın demiş. Olayı gören biri “yahu hoca olur mu? Ona haklı dedin buna da haklı dedin” hoca “sende haklısın” diyerek konuyu kapatmış.
Bir siyasi partiden aday olup oranın seçmenlerinin teveccühüne mazhar olmak ve mazbatayı almak güzel olandır. Hem kendisi için güzeldir, seçilmenin sevincini yaşamaktır. Hem de partisinin seçmenleri için güzeldir. Gönül verdikleri davalarının temsilcisi seçilmiştir.
Ancak;
Belli bir dönem geçtikten sonra olası çatışmalar ve siyasi görüş ayrılıkları ile insanlar bulundukları eksenden kayabilirler. Bu eksen kayması öz düşüncelerinde değil birtakım siyasi düşüncelerinde olabilir. Değişen olaylar neticesinde doğrularında sapma olabilir. İşte bu durumda eski siyasi partisi ile yollarını ayırıp, bir değişim yaşayabilir.
İşte burada yukarıda yazdığım gibi doğrular ön plana çıkıyor. Kimin doğrusu kimin yanlışına eşit veya kimin doğrusu kimin yanlışı için paralellik gösterirken birden kesişebiliyor.
Ulusal basına da yansıyan ve muhtemel ki Başbakanın takacağı rozet ile daha çok gündeme oturacak Belediye başkanlarının parti değiştirmesi Kırıkkale’de çok konuşulacak, tartışılacak. Konuşulması, irdelenmesi, tartışılması doğaldır. Sonuçta siyasi öncü insanları farklı bir tercihi söz konusudur.
Burada en çok içten irdelenmesi gereken konu, arkalarına tabanın ne kadar desteğini aldıkları, partisel değil şahsi kaç oy ile bu değişimi yaşadıkları ve Başkanların bu kararı verirken hangi alanda ki doğrularını öne çıkardığıdır. Yani mantıksal mı? Ahlaki mİ? Bilgisel mi?
Bu başkanları tanıyorum. Birçoğu ile uzun zamanlı görüşme çayını içme fırsatı da oldu. İnşallah benim inandığım gibidir. Oy, seçim, maddi değil mantıksal ve ahlaki bir değişimdir.
Selam ve dua ile…
Bu haber 5232 defa okunmuştur.
