NASIL UĞRULANACAKSINIZ

24 Ekim 2018, 23:35

NASIL UĞRULANACAKSINIZ Yaradan Rabbim insanı yeryüzüne indirdiğinde ona özelliklerini yüklemiş. Acıma, ağlama, üzülme, sevinme gibi hasletleri kendisine tevdi etmiş. Geçen günlerde bir yazı yazmıştım. Ölüme sabretmek ile ilgili. Onun bir yerinde “her ölüm erkendir” demiştim. Evet; her ölüm erken. Yüz yaşında da olsa bu ölüm erken, bir aylık bebekte olsa bu ölüm erken. “Ve lekad erselnâ nûhan ilâ kavmihî, fe lebise fîhim elfe senetin illâ hamsîne âmen, fe ehazehumut tûfânu ve hum zâlimûn / Ve andolsun ki biz Nuh’u, kavmine gönderdik de aralarında tam bin yıldan elli yıl eksik bir müddet kaldı; derken onları tufan helâk etti ve onlar zalimlerdi.” Ankebut 29/14 Hz. Nuh (AS) 950 yıl yaşamış ve bir rivayete göre kendisine sormuşlar. 950 yıl nasıl geçti diye. “Bir ağaç düşünün ve bir gölgesi olsun bu ağacın. Dört nala koşan bir atın bu ağacın gölgesinden geçtiği süre kadar zaman gibi geçti” demiş. O ömür bile erken, o ömür bile çabuk geçen bir ömürdür. İşte bu kısa sayılacak ömrün içinde çabuk biten öyle ömürler de var ki; anlatılması zor, ifadesi imkânsızdır. Bugün bir şehit daha verdik. Şehitler diyarı Kırıkkale’nin bir şehidi daha oldu. Biraz önce bu şehidin cenazesinden geldim. Her ölüm erken demiştik, evet ama bu ölüm çok erken. Çocuk yaşata. Gitmiş askere ve sözleşmeli er olarak kalmış vatanı beklemek, devletine hizmet etmek, ekmeğini de silahlı kuvvetlerde kazanmak için. Haberlere “Hakkâri’nin Çukurca ilçesi Güven Dağı Üs Bölgesine Kuzey Irak Zap Bölgesi tarafından PKK’lı teröristler tarafından 2 adet güdümlü füze atılması sonucu 1 asker şehit olmuş, 3’ü asker 4 kişi de yaralandı. Hakkâri’de bölücü terör örgütü PKK tarafından Kuzey Irak Zap Bölgesi'nden güdümlü füzeyle yapılan saldırı sonucu şehit olan askerin Kırıkkaleli Piyade Sözleşmeli Er Emre Güngör olduğu öğrenildi. “ haberi düştüğünde kimi normal bir haber gibi algılayıp, bazıları belki vah vah deyip bir Fatiha okudu. Bazıları da rutin haber izleme anlayışı ile hem elindeki telefonla oynadı, hem de sadece kulak kabarttı. Ama birilerinin içine bir kor düştü. Annesinin emin olun dizlerinin bağı çözülmüş, olduğu yere yığılıp kalmıştır, babasının nefesi kesilmiş, ağzından çıkan “vatan sağ olsun” sözlerini kendisi bile zor işitmiştir. Bacısı, kardeşi, halası, teyzesi, akrabaları üzüntüden gerçekten kahrolmuştur. Belki biri daha çok üzülmüştür. Sessizce ağlamıştır. Uzaktan sevdiği insanın şehit olduğu haberi birini daha yıkmıştır. Kalabalıktı şehidimizin cenazesi. Buraya gelen insanların bir tanesinin bile duası kabul olsa, zaten peygambere komşu olan şehit kardeşimin hesabına yazılacak. Tabiî ki her nefis ölümü tadacak. Her faninin bir sonu olacak. Ama nasıl yaşadığımız kadar nasıl öldüğümüz de önemli. Nasıl uğurlandığımız da önemli. Yaradan Rabbim herkese böyle bir ölüm nasip etsin. İstediğiniz kadar merminin üzerine atlayın vermezse şahadeti vermez rabbim. İstediğiniz kadar zengin olun varlıklı olun. Eğer Rabbim dilemezse cenazeniz denizin ortasında kaybolur ve bir işi bile uğurlamaz sizi. Şehitlerle ilgili çok yazı yazdım. Artık inşallah bu iç ve dış düşmanlar biter artık ve şehit haberi almayız. Ama coğrafya çetin, düşman çok. Rabbim peygamber komşusu şehidimize rahmeti ile muamele etsin. Ailesine ve yüce milletimize ise sabır versin. Selam ve dua ile…

Bu haber 1816 defa okunmuştur.