Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

EN ÇOK OKUNANLAR

Arınmaya yolculuk 5 bölüm

Fazlı GÜVENTÜRK

05 Kasım 2012, 01:23

Fazlı GÜVENTÜRK

Arınmaya yolculuk 5 bölüm

            Kalbi Mekke için Medine için yanıp tutuşan ve oralara ulaştığında 9 şiddetinde sarsılanlar için yazılmış, hem bir rehber olsun, hem yaşadıklarımızı anlatısın amaçlı bu yazılara vesile olanlardan Yaradan razı olsun..

 

            Bavulları teslim ettik. Pasaportlarımız dağıtıldı. Havaalanında 15 liralık bir çıkış harcı var. Ferdi olarak onun yatması lazım. tek tek gidip yatırmak yerine topluca birini görevlendirip yatırtmak kolay olur. Paralar toplanıp verildiğinde topluca o pulu alıp gelir. Böylece tüm hacılar zorluk çekmezler. Keşke firmalar 15 lirayı başta alsalar ve orada bunu alıp hacılara dağıtsalar. Ama nedenini bilmiyorum hiçbir firmanın bunu yapmadığını gördüm.

            Pasaport kontrolü için sıraya geçtik. Tabi olarak herkes biran önce işlem yaptırmak istediğinden sıkışma oluyor. Sabır burada başlıyor galiba. Diye düşünüyoruz. Kontrol bitiyor. Uçağa binmek üzere bekliyoruz. Bu arada elimdeki umre rehberini okumaya devam ediyorum.

            Nihayet uçağa almaya başladılar. Herkes hücum ediyor. Oysa herkes numarasına otursa bu izdiham olmayacak. Herkes koşarak giriyor uçağa ve bulduğu yere oturuyor. Bizde geç girdiğimizden arkada ve ortada ancak yer buluyor ve oturuyoruz.

            Perondan ayrılan uçak çok büyük. Sorduk aslında görevlilere ama şimdi net hatırlamıyorum dört yüze yakın yolcu kapasiteli uçak tam dolu. Daha önce görevlerim nedeniyle gerek askeri gerekse sivil uçağa pek çok defalar bindim ama ben bile heyecanlandım bu dev uçağın kalkışından.

            Uçağımız kalktı. Şükürler olsun kutsal topraklara varmak için bir adım daha gerçekleşmişti. Hala umre niyeti yapmadık. Bayram hoca uçakta yapacağımızı söylemişti zaten.

            Bir süre sonra uçağın ses cihazından görevli hocanın eşliğinde umre niyetimizi yapıyoruz.

            “Allahümme innî urîdül umrate fe yessir hâ lî, vetekabbel hâ minnî.”

“Allahım! Senin rızan için umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve onu benden kabul eyle.”

Hemen peşinden üç defa Telbiye okuduk.

Telbiye:

“Lebbeyk. Allahümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnnel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l mülk.Lâ şerîke lek.”

 “Buyur Allahım buyur! Emrindeyim buyur! Senin hiçbir ortağın yoktur. Emrindeyim buyur! Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet de senin, Mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur.”

Telbiye’den sonra bir kez Tekbir okuduk.

Tekbir:

“Allahü Ekber, Allahü Ekber. Lâ ilâhe illallâhü vallâhü Ekber. Allahü Ekber ve lillahil hamd.”

“Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur.”

Tekbirden sonra bir kez tehlil okuduk.

Tehlil:

“Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh. Lehul mülkü, Velehul hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr.”

“Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. O tektir. O’nun hiç bir ortağı yoktur. Mülk ona aittir. Hamd ona mahsustur. O’nun her şeye gücü yeter.”

Tehlil’den sonra bir kez Tesbih okuduk.

Tesbih:

“Sübhânellâhi, ve’l hamdü lillâhi, ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil Azîm.”

“Allah her türlü noksanlıktan uzaktır. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce olan Allah’a aittir.”

Tesbih’ten sonra da bir kez Salavat-ı Şerîfe’yi okuduk.

Salavat-ı Şerîfe:

 “Allahümme Salli alâ Nebiyyinâ Muhammed.”

“Allahım! Peygamberimiz Hz. Muhammed’e Salât ve Selam eyle!”

Hocamız:

“ Şu andan itibaren ihramlıyız ve ihram yasakları da

başlamıştır.

            Eşimle birlikte Sefer dua’sını okuduk.

“Allah’ın adıyla (biniyorum). O’nun adıyla yürür, O’nun adıyla dururuz. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Bunu bize lütfeden Allah, her türlü noksanlıktan uzaktır. O’nun lütfu olmasaydı, biz buna güç yetiremezdik.

Şüphesiz biz rabbimize döneceğiz. Allahım! Yolculuğumuzu bize kolaylaştır. Uzaklığını yakın eyle. Allahım! Yolculukta sahibimiz, ailemize vekîlimiz sensin.

Allahım! Yolculuğun sıkıntılarından, kötü duruma düşmekten, dönüşte malımı ve ailemi kötü bir durumda bulmaktan sana sığınırım.”

TELBİYE

Telbiye; Hac ve umrenin rukûnlerindendir. Telbiye gizlice değil, açıktan ve yüksek sesle söylenmelidir. İhramlı kimselerin birbirlerini selâmlamaları Telbiye iledir. Otobüse binerken-inerken, tepeler aşılırken, her durum değişikliğinde telbiye okunur ve her defasında üç kez tekrarlanır.

Peygamber Efendimiz: “Cebrâil (a.s.), bana gelip ashabıma ve beraberimde olanlara telbiye çekerken seslerini yükseltmelerini emretti.”  “Telbiyede bulunan hiçbir Müslüman yoktur ki, Onun sağında ve solunda bulunan taş, ağaç, sert toprak onunla

Beraber  telbiyede bulunmasın, bu iştirak arzın son hududuna kadar devam eder.” buyurmuşlardır.

   

            Efendimiz bir Telbiyesinde:

“Lebbeyk Allahümme lebbeyk. Lebbeyk ve Sa’deyk ve’l-hayru fî yedeyk. Lebbeyk, ve’r-rağbâu ileyk, ve’lamel”

Kütüb-i Sitte, C.4, Hadis No: 1269.

Kütüb-i Sitte, C.4, Hadis No: 1164.

 “Buyur Allahım buyur, her an itaatindeyim. Hayır senin elindedir. Dilek sana arz edilir, amel de sanadır.”

buyurmuşlar ama daha çok bilinen Telbiyesi ise:

            “Lebbeyk, Allahümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n ni’mete leke ve’l-mülk, lâ şerîke lek.”

            “Buyur Allahım buyur! Emrindeyim buyur! Buyur Allahım! Senin hiçbir ortağın yoktur. Buyur Allahım! Muhakkak hamd sana mahsustur. Ni’met de senindir, mülk de senin.

            Hiçbir ortağın yoktur senin!” Telbiye, ihramlının abdesti, tekbiri, kıyamı gibidir.

Telbiye, randevu mahalline girerken kapının zilini çalmaya benzer. Misafirin gelmesini haber verip, izin istemesidir.

            Telbiye, tam bir teslimiyetle gelişin ilanıdır. Kim olduğunun, nereye ayak bastığının şuûrudur.

Telbiye, gönülden dile, dilden âleme yayılan mânâ iksiridir.

Telbiye, mânevî iklime girişin parolası, Hakk’a teslimiyetin ilanıdır.

Lebbeyk, kulluğu itiraf etmektir. Muhtaçlığı bildirmek, varlığı ona adamaktır.

            Telbiyedeki bu sözler, dünyanın dört bir tarafından gelen renkleri, dilleri, ülkeleri ve kültürleri farklı; fakat gayeleri aynı milyonlarca Müslümanın hep birlikte seslendirdikleri ortak bir and, ortak bir parola olarak kutsal iklimde sürekli yankılanır.

            Allah çağırdı, onlar nice zorluklarla huzuruna geldiler.

Kendilerine emredilen ibadetlerini Hz. Peygamberin öğrettiği gibi yaptılar.

            Mîkat yerinden niyet ve telbiye ile ihrama girmenin, Allah-u Teâlâ’nın davetine icabet etmek olduğu bilinmeli ve bu icabetin kabul edileceği ümit edilmelidir. “Lebbeyk”, “Buyur Allahım” denildiği zaman, kendisine “Hayır, kabul etmiyoruz” denileceğinden korkmalı ve korku ile ümit arasında olunmalıdır.

            Hz. Hüseyin (r.a.), hac için ihrama hazırlandığında yüzü sararmış, vücudu titremeye başlamıştı. Bir türlü “Lebbeyk” diye telbiye edemiyordu. Sebebi kendisine sorulunca:

“Rabbimin, kabul etmiyorum diyerek reddetmesinden korkuyorum.” demiş, lebbeyk deyince de düşüp bayılmıştır.

            İhram yasakları başlamıştı. Uçak yolculuğu da başladı. Uçakta ikram edilen yiyeceklerin yanında verilen kolonyalı mendili kullananlar ilk yasağı delerek ilk cezalarını aldılar. İhramda ceza daha öncede belirttiğim gibi durumuna göre bir sadaka vermekten kurban kesimine kadar gidiyor.

            Uçakta uyumadan yolculuk yapmaya alışıl olduğumdan elimdeki kitabımı okuyorum. Elimde Diyanetin yayınladığı yardımcı kitaplar var. Daha sonraları edindiğim İshak Aydos hocanın kitabından her adımda faydalandım. Bu yazıların içinde de çok alıntı yaptım. Allah razı olsun.

            Okuduğum kitaptan nereye gittiğimiz ve neden gittiğimizi okudukça net anlamak için okudukça okuyasımız geliyor.

 

 

Yazının devamı bir sonraki gün

Bu haber 3881 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi