SİYASET BUYMUŞ
Siyasetin yollarının dikenlerle dolu olduğunu ve çok kaygan bir zemine oturduğunu düşüncelerine ehemmiyet verdiğim bir büyüğüm söylediğinde çok inandırıcı gelmediğini belirtmiştim.
Ben inandırıcı bulmamıştım. Çünkü insanların neden bir başkasının başarısızlığından başarı kazanma çabası içine girmesi gerektiğini pek anlamamış ve eğer başarı varsa ayak oyunlarına gerek yok şeklinde değerlendirmiştim.
Ama doğruymuş.
Zamanında Rahmetli Bülent Ecevit’in Rahmetli İsmet İnönü’ye yaptığını zamanı geldi Deniz Baykal yaptı. Bülent Ecevit galiba bu konuda en şanssızlardan. Çünkü ona Aynı zamanda Hüsamettin Özkan’da yaptı. Ardından bir bin umutla ekonomiyi düzeltmesi için getirilen Kemal Derviş’te yaptı.
Rahmetli Turgut Özal’a Mesut yılmaz yaptı. Koltuğuna oturduktan sonra adeta tanımadı Özal’ı.
Süleyman Demirel’e Tansu Çiller yapmadı mı? Kızım diye hitap etmişti. Ama oda tanımadı Demirel’i.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’u çok severdim. Ardından dualar okuduğum Muhsin Yazıcıoğlu erken ayrılmadı mı Milliyetçi hareket partisinden. Sabredemedi kim ne derse desin.
Necmettin Erbakan’ın yetiştirdiği ve gelecekte tartışmasız koltuğunu bırakacağı Recep tayip Erdoğan’da partisinden erken ayrılıp sabredemeyenlerden olmadı mı?
En son ise yıllarını mücadele içerisinde partisine feda eden Deniz Baykal ne çabuk harcandı. Bir gün öncesinde istifası ile ağlayarak yeri göğü inletenler nasıl oluyorsa bir gün sonra tam kadro adeta firesiz bir şekilde Kemal Kılıçtaroğlu’na biat etti.
Demek ki siyaset buymuş.
Bunların nice örneklerini alt alta sıralamak mümkündür. Bunlar ulusal bazda olanlar. Birde yerel bazda olanlar var. Onları burada dökmenin anlamsız olduğunu belirtmek isterim. Bilen biliyor.
Siyasette vefa olmadığını gördük.
Vefa sadece bizde mi yoksa tüm demokrasiyi işleten ülkelerde mi yok bilmiyorum. Ama bizim vefasızlıkları yakından görme, izleme durumumuz oldu.
Amerika’da seçimi Obama’nın karşısında kaybeden Clinton hiç bir şey olmamış gibi tutup Obama’nın kabinesinde dış işleri Bakanı olarak görev yapmaya başladı. Türkiye’de acaba bunu gerçekleştiren kaç tane lider veya müstakbel lider vardır.
Yukarıda sözünü ettiğimi ikinci adamlar liderlerin karşısına geçtiklerinde başarılı oldular. Ama kim ne derse desin eski adamların etkisinden kurtulamadılar. Hep onlara yapılan vefasızlık bir türlü karşılarına çıktı veya onlar bunun ezikliğini bir türlü yaşadılar.
Vefa İstanbul’da bir semtin adıymış diyen bir liderimiz vardı. İçi yanarak söylemişti bu sözlerini. Evet İstanbul’da bir semt adı olmanın ötesinde anlamı olmalı bu Vefa’nın.
İnşallah bu güne kadar olan siyasi entrikaların ve siyasi ayak oyunlarının bir sonu gelir. İki rakip liderin aynı çatı altında astlık üstlük münasebetin en güzel şekilde sergileyerek siyaset yaptığını görürüz.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4486 defa okunmuştur.
