Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

SEMPATİK OLABİLMEK

Fazlı GÜVENTÜRK

20 Şubat 2009, 09:30

Fazlı GÜVENTÜRK

            Bir insanın sempatisini kazanmak için mütevazı olmanın gerektiğine inananlardanım.

            İnsanların sevgisine nail olmak için yapılması gereken belki en önemli hadise onlar gibi yaşayabilmek, konuşabilmek,yiyip içebilmek, onlar gibi olup onlar gibi düşünmekten geçer.

            Sırça saraylarda yaşayan ve halka inemeyen hangi lider yaşayabilmiş. Krallık döneminde astığım astık ile yaşayan o devrin önde gelenleri ummadıkları zamanda halktan kötek yemişlerdir.

            Osmanlı döneminde halk tarafından sevilen halkın içine karışan padişahların ardında gidenler canlarını hiçe saymıştır. Ne zaman ki halktan kopuk yaşamış padişahlar o zaman gerileme devri olmuştur.

            Yüce yaratıcımızın  resulü Peygamberimizin hayatını okuduğumuzda göreceğiz ki ömrü hep mütevazılık, hep samimiyet içinde halk ile geçmiş. Ümmeti bir lokma yiyorsa oda bir lokma yemiş. Halife dönemine bakın. Adillik, tevazu ve samimiyet hep ön palana çıkmıştır. Atatürk kurtuluş savaşını halktan biri olduğu için kazanmış.Örnekleri büyük diye nitelendirdiğimiz her insana yayabiliriz.

            Halka rağmen bir işin başarılmasının mümkün olmadığını görüyoruz. Halk ile olan daha doğru ifade ile halktan olan tarihinde hangi işe girmişse o işi başarmış ve kazanmış.

            12 Eylül ihtilalini hepimiz eleştiriyoruz. Halen kullandığımız anayasa bile bu ihtilalin ürünü. Halkın ihtilalcilere bu denli teveccüh göstermesi elbette korkudan. Ancak küçükte olsa bu darbecilerin halka kendilerini anlatmış olmaları en azından bir dönem onlara  sempati ile bakılmasını sağlamıştır.

            28 Şubatta ihtilalin eşiğinden dönüldüğünü hepimiz biliyoruz. Pek ala darbe yapılabilirdi. Ama yapılmadı. Beklide yapılamadı. Halkın desteğini yeterince görmüş olsalardı o darbe yapılır üzerine de bir darbe daha yapılırdı. Ancak sempatinin karşı tarafta olduğu bilindiğinden bu denli gücün elinde olunmasına rağmen cesaret edilip yapılamadı.

            Rahmetli Özal’ın bu denli başarılı olması, güzel işler yaptığında arkasında sayısız insanın yürümesinin sebebi de sempatik olmasıydı. Bazı tabuları yıkıp halk ile birlikte yaşıyor olmasıydı. Her ne kadar eşi ve kızları anlamında aynı şeyi söylemek mümkün değilse de kendisi son derece halktan biriydi. Öyle yaşadı, öyle sevildi, beğenildi. Elindeki kalemi, direksiyona kendinin geçtiği makam aracı, şort ile denetlediği birliği ile tam bir halk insanıydı. Bu özelliği de kitlelerin ardından gitmesini sağladı.

            Başbakan Tayip ERDOĞAN’ın başarısının ardında da aynı sırrın saklı olduğu bellidir. Başbakan her konuşmasında yerel yöneticilere emir niteliğinde tavsiyelerde bulunuyor. Halk ile olun,  iç içe yaşayın diye. Çünkü biliyor başarının buradan geçtiğini.

            Önümüzdeki seçimlerde de bunu yakalayan yani halk ile birlikteliği yakalayan başarılı olur. Bir insanın elini sıktığında, yanaklarını öptüğünde sırtını sıvazlayıp hal hatır sorduğunda ne denli mutlu edeceğini bilen aday başarır. Buyurun Mehmet ağa ile, Ayşe teyze ile, Ali ağabey ,Elif abla ,Tolga,Cem,Merve, Betül ile konuşun. Herkes aynı şeyi söyleyecek. Bizimle konuşan, bizimle dertleşen, bizi dinleyen,bir bardak çayımızı içen elbette bizdendir diyecektir.

Halkından uzakta kalarak el ve dil ile temasta bulunmayan kim olursa olsun, ne birikimi olursa olsun, hangi okulu bitirirse bitirsin,istediği kadar zengin olsun uzakta kalmaya devam eder. Halktan uzakta kalınca da hem kendisi hem temsil ettiği misyon kaybeder.

Selam ve dua ile…

Bu haber 3767 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi