MAZLUM KIRIKKALE
Mazlumun kelime anlamının karşılığı zalimdir. Ancak bazen karşısında zalim olmadan da insanlar gelişen olaylar karşısında başına gelenlerle mazlum olabilir veya mazlum görülebilir.
Zalimlik yapan devletlerin kanlı pençeleri altında inim inim inleyen mazlum devletlerin mazlum insanları bazen soğuk bazen de sıcak savaşın silahları altında ayakta durmaya çalışıyorlar.
Bugünkü konuyu aslında ülkelerin mazlumları üzerinde yazma fikrim vardı. Binaenaleyh uzunca kelimeler ile düşüncemi paylaşmak istedim ve yazdım. Ancak sonuç bölümüne yaklaştığımda ülkelerin mazlumlarını ötelemeyi ve son günlerde ki tayinler ile Kırıkkale ve Kırıkkale’nin mazlumlarından söz edip, onlar hakkında sizinle konuşmayı tercih ettim.
Birilerinin devlet tecrübesini ve devlet hiyerarşisini bilmediğimi düşünmesi bir yana ben devleti ve hiyerarşiyi özümsemiş biri olarak, devlette devamlılığın olması gerektiğini iyi biliyorum.
Aslında memur ve bürokratların atama olmasını ve rotasyona tabi tutulması taraftarım. Zira bir işyerinde gerekli sürenin haricinde duran insanların o iş yerini aşırı benimsemesi ile adeta orayı babalarının çiftliği gibi görme ve eğer yöneticiyse o şekilde yönettiği hepimizin malumudur.
Özel kurum ve kuruluşlarda belki özümsemek fayda getirir ve verimliliği artır. Zira özümsemeyen ve “burası benim” diye düşünmeyen takım arkadaşlığından düşer yok olur. Ancak devlette bu olunca işler farklı alanlara kayıyor. Hem fırsat eşitliği anlamında da atamaların olması gereklidir.
Ancak atalarımız çok güzel söylemiş.
Dereden geçerken at değiştirilmez.
Kırıkkale bir atılım içinde. Belki ülke genel olarak bir maratonda ama bu maratonun içinde yüz metre koşmaya çalışan bir Kırıkkale var.
Hızlı koşma çabasında olan ve Valinin önderliğinde müdürlüklerin atılımı olurken bazı değişimlerin olduğu bu zamanda çarktan düşmelerin dişliye yeni montenin zor olacağını düşünenlerdenim.
Kadastro Müdürü Osman Beyin tayini ile başlayan, PTT müdürü Halit bey ile devam eden süreçte Milli eğitiminde müdür değiştirmesi bu yüz metrelik koşuyu olumsuz etkilemez inşallah.
Her üç müdürü de iyi tanıdığıma inanıyorum. Defaten çalışmalarına şahit oldu. Osman beyin şehrin yapısına katkı sağlamak için ciddi çalışmalar yaptığına şahit oldum. Halit beyin kurumundaki gelişmeleri ilimize kazandırma ve yenilik yapma çabasını da biliyorum.
Valimiz ile uyumlu bir çalışma sergileyen Mehmet beyi defaten okul aile birliği başkanı olduğum Atatürk Anadolu lisesine davet etik ve projelerini akından takip ettim. Eğitimde Kırıkkale bir atağa geçti.
Atama ile giden bu müdürlerin şahsi hataları var mı? Şahsi hataları ile mi tayin gördüler. Onu bilmem. Eğer hataları var da o yüzden gittilerse iyi olmuş gitmeleri. Bize bu atılımda ayak bağı olan değil koşuya katılan ama dürüst ve güvenilir adam lazım. Ama yok normal atamalarsa bu Kırıkkale’yi mazlum kılar. Yazık olur uyumlu çalışma ile şahlanma gayretinde olan Kırıkkale’ye.
Yeni gelenler inşallah bu çarka çabuk uyum sağlar. Zira bizim kaybedecek zamanımız yok. Cumhuriyet şehri olan ve yarım asırlık bir sürede kasabalıktan il olan Kırıkkale’nin değişiminde faydası olanların mazlum durumuna düşürülmememsi birinci önceliklidir. Son günlerde bazı üst bürokratların da atama göreceği konuşuluyor. İşte bu değişimleri iyi okumak lazım faydasız olanlar elbet gitsin ve gidecek. Ama yararları görünenlerin de oynamaması gerekiyor bu aşamada.
Selam ve dua ile…
Bu haber 3958 defa okunmuştur.
